01-06-2016 : TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE TÜRK VATANDAŞI OLMAK.

TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE TÜRK VATANDAŞI OLMAK.

 

>> Bu başlığı bu konuya atarken çok düşündüğümü, ortalığa yanlışlar için küfür etmenin yanlışlığını savunmadığımı belirtmek istiyorum. Hak ve adalet olgusuna sahip bir ecdadın torunları olmanın gururu bu günün değerlendirilmesi gerekliliğini düşünüyorum. Ben bir vatan evladı, ben bir Türk polisi, ben bir Türk askeri, ben bir adalet dağıtıcı ben bir ülke yönetiminden sorumlu Türkiye cumhuriyetinin sıradan bir insanı olarak sorumluluğumu ve haklarımı bilerek yazıyorum.

 

>> Vatanıma, milletime, dinime, bayrağıma, kim yönetirse yönetsin devletime saygı duyan sıradan bir vatandaş olarak sorumluluklarımı çok iyi biliyorum. Siyaset kurumlarını yöneticilerini biraz olsun eleştirerek hangi parti olursa olsun önemli değildir diyerek eleştiri hakkımı kullandığımı da belirtmeliyim. Her şey insan için ve insanlık içinse bir insan olarak herhangi bir insanın derdini ve sıkıntısını toplumsal olarak kamu oyunun önüne koymanın bir insanlık görevi olduğunu düşünüyorum.

 

>> sıradan bir insan olmanın örneğini daha önceden de yazmıştım bu örnekle ne kadar zorluklarla yaşadığımızı dile getirmiştim. Ve bir hukuki örnekle ise yazıma konu etmiştim. Bu gün ise toplumsal sorunlarımıza biraz parmak basmak istiyorum.

 

1 - EV SAHİBİ İŞ YERİ SAHİBİ TOPLUMA ZULÜM ÇEKTİRİYOR : Yüce Allah kimseyi kiracı etmesin desek de mecburen ya evimiz yada iş yerimizde kiracı olabiliyoruz. Tamda burada ev sahibine karşı hukuksal haklarımızı bilmememiz bir yana, bizi eziyorlar kişisel haklarımıza toplumsal haklarımıza saldırdıkları bile olduğunu bir çok kiracı bilmektedir. İş yerinde ise % 25 e yakın stopaj ı aslında işyeri mülk sahibi vermesinin doğru olması gerekirken kiracı bu kısmı ödemekte bu konuda ise yasal mevzuatı mülk sahibinden yanadır. Ayrıca devlet dediğimiz organ bu oranla topluma yani kiracıya avantaj getirmemektedir. ( NELER YAPILABİLİR ) ?

 

2 - SU İDARESİ, ELEKTİRİK İDARESİ, TELEFON İDARESİ, İNTERNET,GSM İDARELERİ BİR SİSTEMLE TOPLUMU RESMEN SÖMÜRMEKTEDİR : Bu örneği verirken sömürü kelimesini kullanırken aslen milliyetçi ve muhafazakar bir aileden geldiğimi, sömürü kelimesinin kullanılmasının tamda bu konuya oturduğu için kullandığımı belirtmeliyim. Bizlere birer sözleşme düzenlenerek hangi kurum olursa olsun istediği zammı, istediği hakkı kendi çıkarlarına kullanmaktadır. Bu konuda ise çoğunlukla sıradan insanlar hiç bir şey yapamamaktadır. Ya icraya yada hukuki durumdan ezilerek hapse girmeye kadar sıkıntı çekmektedir. Bu konularda ise devlet kurumları yeterince toplumun haklarını koruyup kolladığı da ne yazık ki söylenemez diye düşünüyoruz. ( NELER YAPILABİLİR ) ?

 

3 - VERGİ ORANLARININ ÇOKLUĞU : Her bir satışta % 18 kdv yok gelir vergisi, yok tapu vergisi, yok araç vergisi, yok o vergisi yok bu vergisi. Çok önemsiyorum ve çokta derine girmeden sormak istiyorum. Bu kadar çok vergi veren ama yok sayılan bir tek toplumsal halkın ülkemizde yaşadığını düşünmekteyim. Şu parti bu parti yaptı yapıyor diye suçlamıyorum ama soruyorum ne zaman bu vergilerde yeteri kadar indirimler yapılacaktır. ( NELER YAPILABİLİR ) ?

 

4 - BEDENSEL VE RUHSAL SAĞLIK : Toplumun ana sorunlarından biri ise bu başlık denilebilir. Burada hiç kimseyi ayırmadan örneklemek istiyorum. Tüm ülke olarak sağlık eşit olmalı öncelikle bedensel yanı sıra ise ruhsal olarak koruma altına alınmamızın gerekliliğini her zaman savunmaktayım. 1992 senesinde geçirdiğim bedensel bir kaza neticesinde yeterince bedensel sağlık hakkı kazanamadığımdan, ruhsal olarak ta gerek psikolojik destek almam gerekliliğini hep savunmuşumdur. Burada sorunlarım varda bundan yazmıyorum, bu durumu kendi kendime çevremle aşmaya çalışsam da toplumun çoğunluğunun bu tür ihtiyacı olduğunu her platformda savunduğumu da belirtmek istiyorum. ( NELER YAPILABİLİR ) ?

 

5 - EĞİTİM VE ÖĞRETİM HAKKI İÇİN : Bu konu ise toplumun ağır bir kanayan yarasıdır. Kendi adıma çalışmaktan ve mecburiyetten okumak istesem de yeterince istediğim hedefe ulaşamadığımı çok acıda olsa belirtmek istiyorum. Eğitim ülkemin insanlarının gelişimi demektir. Eğitim gelişim ve yenilik ve gelecek demektir. Tamda bu konuda yeterince okumayan bunun devamında ise gelişimimizi okuma ve yazma oranıyla karıştırmamamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Keşke yeterince okuyan ve gelişen bir ülke olaydık demekten başka bir şeyin elimden geldiğini söylemek bile yeterince acı verdiğini üzülerek vurgulamak istiyorum. ( NELER YAPILABİLİR ) ?

 

6 - TOPLUMSAL BARIŞIN GEREKLİLİĞİ : Bu konuda bir rapor hazırlayıp en üst düzey yöneticilerimize iletmeye çalışıyorum ve bu konuda ise sesimizi duyanların yokluğunu ise her daim konu ettiğimi belirtmek istiyorum. Evet sıradan insanların sesi duyulmuyor benim bu çalışmalarım bile sinek vızıltısı olarak kaldığını belirtmek istiyorum. Toplumun barışı için neler yapılması gerekliliğini ayrı bir yazıda geniş olarak çalışıp konu ettiğimi belirtmeliyim. ( NELER YAPILABİLİR ) ?

 

7 - HAK HUKUK ve ADALET OLGUSU : Hak ve hukuk aynı yerde ve halkın bu değerlere inanması ve güvenmesi gerekmektedir. Yakın bir zamanda şöyle bir olay oldu aslında hiç bir delil dahi olmayan bir konuda dava açılabiliyorsa, şu şehirli bu şehirli bir avukat yada savcı bulunup açılmayacak bir dava açılabiliyorsa ülkemde hak ve adalet arayışında sorun olduğu gerçeğini göz önüne koymam gerekmektedir. Yalnızca adaletin kılıcı ezilen yok sayılan ve küçük görülen fakir yada güçsüz halka uygulanmamalı diye düşünüyorum. Bir savcıya, bir avukata bir hakime hak ve adalet önünde tarafsız olarak güvenmem gerekir diye düşünüyorum. Sıradan bir halk olarak hak ve adalet kurumlarının düzeltilmesi gerekliliğini savunuyorum. ( NELER YAPILABİLİR ) ?

 

SON OLARAK BAŞLICA SORUNLAR BUNLAR GİBİ GÖZÜKSEDE : Sorunlarımızın çokluğu ve bunların üzerinde çarelerin yokluğunun ana sebepleri yine bizleriz diye düşünüyorum. Benim yalnızca iyi olmamın yetersizliğini bilerek toplumun doğru olmasının gerekliliğini çok iyi analiz etmekteyim. Bizlerin doğruluğu çoğunluğun doğruluğu olması için mücadele etmeliyiz. Bizlerin çalışkanlığının çoğunluğunun çalışkan olması gerekliliğini çok iyi analiz etmekteyim . Biz derken Ben bir vatan evladı, ben bir Türk polisi, ben bir Türk askeri, ben bir adalet dağıtıcı ben bir ülke yönetiminden sorumlu Türkiye cumhuriyetinin sıradan bir insanı olarak sorumluluğumu ve haklarımı bilerek yazıyorum demiştim. Keşke en üstten yöneticilerde ben ve bizlerde toplumun en altındaki sıradan insanlar için varız diyebilseler ve bizler için çalışıp yukarıda yazdığım ve örneklediğim sorunları düzeltebilseler. Türkiye cumhuriyeti devletinde, ülkesinde sıradan insan olmanın zorluğunu yalnız ve yalnız SIRADAN BİR HALK ANLAYABİLİR DİYEREK, TÜM TÜRK HALKININDA AYNI DUYARLILIĞA SAHİP OLMASI GEREKLİLİĞİNİ SAVUNARAK SÖZLERİME ARA VERİYORUM.

( saygılarımla Ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum.