01.03.2018 : FUTBOL HAKKINDA KISA BİR HİKAYE.

ÇOK AMA ÇOK ESKİ BİR ZAMANDI, yaşım ya 10, ya da 11 ler çağındaydı. Yaramazlıklar ve haylazlıklarla dolu bir yaş bölümü. Toplumsal çöküşün olduğu bir dönemden geçmekteydik. 75 ve sonrası 80 ler den bahsediyorum. Ya toplumsal çarpışmanın bir parçası olacaktık, ya da kendimi bir şeylerle oyalayarak yok olmamak için var olma sebebi arayacaktım. Evet, futbol ile tanışmam tamda bu zamana dek gelmektedir. Sokaklar oyun alanımız, şu anki milyon tl lik arsalar bize tahsisti ve en boş alanlar bile çok ama çok değerliydi. Çünkü bize aitti, yerler taş ve kayalarla dolu olsa da iki taş kale ile lüks bir hale gelmiş sayılıyordu. Yalnız futboldan bahsedeceğim. Spor nedir bilmeden yaptığımız bir eylemi maç, diye öğrenmiştik. O kadar yoksun ama o kadar saf bir eğlenceyi yıllarca kuralını bilmeden kuru kurusuna oynuyorduk. Her akşamı iple çekiyor mahalle maçlarını süper kupa gibi önemsiyorduk. Bir yerlerde bir takım var dediklerini hatırlıyorum seçmeler varmış ve futbolcu olacak yetenekleri seçerlermiş. Gidip kazandığımı ve seçildiğimi hatırlıyorum. Haftada 3 kez gidersem çalıştığım çıraklık haftalığım kesileceği korkusu ile antrenmanlara akşamları gittiğimi hatırlıyorum. Fazla kibir yapmadan herkes gibi bende sevgiyi futbolda sporda müzikte bularak yaşamın acı yanından kaçarak temiz kalma mücadelesine bilinçaltında girdiğimi düşünüyorum. Futbol mu ne demek? ne tür kuralları var ancak uygulayarak öğrenmeye çalışırken, bu günün futbol başarısızlıklarının o günlerden başladığını düşünüyorum. Yıllarımı mahalli liglerde oynayarak tecrübe ederek geçirdiğimi belirterek basit bir imzayı atmayan babamın yok sayışı ile de futbolda daha fazla ileri gitmemin de önü kapanmış sayılıyordu. Çok önemli başarılarım vardı demiyorum futbolda yok oluşun bir örneği ile bu güne imza atmak istememin nedenine gelmek istiyorum.

Hayatta her şeyi deneyip sonuca geldiğinizi düşündüğünüzde, sonuca imza atmak gerekir diye düşünüyorum. Evet, benim futbola imza atmak istememin asıl nedeni kimselerin doğru dürüst futbola katkı yapmadığını yapsa da sırf para ya da kariyer hesapları yüzünden gelişemeyen bir futbol sporuna sahip olduğumuzu düşünüyorum. Ülkemizin eğitim ve öğretimindeki eksikler yüzünden gelişemeyen bir toplumda isek, herhangi bir spor dalı olsun, futbol sporu olsun eğitimsizlik ve yetersizlikler yüzünden gelişemediği gerçeği ile bu güne gelmiş bulunuyoruz. Toplumsal sanal egonun yerle bir ettiği spor organizasyonlarına biraz baktığımızda dünya spor arenasında ne kadar geride olduğumuzu görmemiz mümkün olabilir. Futbol dediğimiz çok sevilen bir spor dalında da aynı sorunlar yatmaktadır. İdareciler ve söz sahipleri yenilik üretememektedirler. Eskiler de bıdı bıdı boşa konuşarak eskiyi yeni diye pazarlayıp çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceklerini yok etmektedirler.

ALINTI > LİGDE YABANCI OYUNCU SINIRININ OLDUĞU 2014-2015 YILINDA 198 YABANCI OYUNCU BULUNURKEN, KURAL DEĞİŞİKLİĞİ SONRASI BU SAYI 2015-2016 YILINDA 253'E YÜKSELDİ. LİGDE BU SEZON İSE YABANCI OYUNCULARIN SAYISI 18 TAKIMDA TOPLAM 236 OLDU. 500 KADAR OYUNCUNUN BULUNDUĞU TÜRKİYE'DE, YABANCI OYUNCULARIN ORANI YÜZDE 47,5, YANİ TÜRK OYUNCULARLA NEREDEYSE EŞİT DURUMA GELDİ. Bu alıntı orana birazda ben katkı yapmış olayım neredeyse % 50 yabancı oranı ile oynadığımız ligler her geçen gün yabancı futbolcularla dolmakta, amatör kümeye kadar düşen yabancı hayranlığı çocuklarımızın, gençlerimizin geleceklerini yok etmektedir. Ayrıca milyon dolarlar ise yurt dışına çıkarak ülke ekonomimize zarar vermektedirler. Mademki kendi kendimizi yeneceğiz, ne gerek var bunca yabancı futbolcuya diye sormak istiyorum. Kısaca ülkemizin geleceği futbolcu adayları evlatlarımız her geçen gün futbolda yok olmaktadırlar. Kendi adıma yeni bir eğitim ve öğretim sistemi geliştirerek ülke futboluna katkı yapmak istediğimi de belirtmek istiyorum.

YENİLİK ÇOK ZOR GELİYOR: Çoğu teknik çalıştırıcılar, futbol kulüp yöneticileri, idareci ve futbol otoriteleri yeniliklere kapalı bir eylemle değil de, yalnız söylemlerle şikâyet ediyor ama herhangi bir yeniliğe ise ne yazık ki destek vermiyorlar ya da veremiyorlar. Kısaca ciddi bir reçete yazılarak bu reçete futbolumuzu rehabilite ederek ayağa kaldırarak ülke futboluna ve futbolcularımızın yetişmesine destek olunmalıdır. Yukarıda bahsettiğim gibi Kendi adıma yeni bir eğitim ve öğretim sistemi geliştirerek ülke futboluna katkı yapmak istediğimi belirtmiştim. Bu yeniliği sunmanın zorluğu bir yana, gerçekten bir destek bulmanın zorluğu ise açıkçası gözümü korkutuyor diyebilirim. Kendi imkânlarımla bu zor çalışmayı topluma sunmak gerçekten zorken bu zorluğun üstesinden gelmeyi deniyorum ve toplumsal görevimi yerine getirmeye çalıştığımı belirtmek istiyorum.

Bir insan kim olursa olsun topluma bir şeyler katmalı diye düşünüyorum. Bu katkı ne olursa olsun, ne kadar olursa olsun ülkemiz için olduğu sürece desteklenmeli sahip olunmalı, çocuklarımız olsun gençlerimiz olsun her dalda evlatlarımız için yenilikler ve yeni projeler üretilmelidir. Bu tür çalışmalardan birini futbol dalında da hazırlayarak gerekli mercilere duyurmaya çalışırken, birileri tarafından ise sahip olunacağı umudunu taşıyarak bu çalışmaya sahip olunmasını en derin duygularla bekliyorum.

HER ZAMAN DEDİĞİM GİBİ BİR SONUÇ OLACAKSA,  BU SONUÇ SÖYLEM DEĞİL EYLEM OLMALIDIR. BU EYLEM İSE BU TÜR PROJELERE VE DÜŞÜNCELERİ HAYATA GEÇİRMEK OLMALIDIR.

 

 

( saygılarımla Ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum.