01-02-2016 : AİLE DEDİĞİMİZ, Sana, bana, ona, buna, herkese.

AİLE DEDİĞİMİZ, Sana, bana, ona, buna, herkese.

>> Aslında birine yazacaktım lakin toplumsal olsun diyerek herkese göre yazmak istedim. Her zaman derim çok önemli bir yazar değilim, belki de çoğuna göre yazarda değilim. Ama yazmayı çok seviyorum bilemiyorum belki de aileme sevdiklerime akraba arkadaş ya da dostlarıma hatıra olsun diyerek bir kitapta toplar bu yazıların önemini taçlandırmak isterim. Ayrıca her konuya farklı bir bakış açımın olmasını isteyerek yazmaya çalışıyorum. dünyada hiç bir canlı olmasın ki konusu yazıya dökülmesin, peki bizler neden bir konuya örnek olamıyoruz yada neden bir konuyu kendi bakış açımızla yazıya dökemiyoruz? Evet, ben buna gönüllü olarak yazıyorum.

>> AİLE DEDİĞİMİZ, Sana, bana, ona, buna, herkese. Bu konuya herkes özen gösterir diyerek hem duygusal hem kişisel hem de toplumsal bir anlatımda bulunmak istiyorum. Dünyadaki en önemli değerdir aile kurumu bu kurumu ise yalnız anne baba veya çocuklar oluşturmaz. Peki, bu kadar kolay mı aile kurumu olmak, ya da çocuk sahibi olmakla aile olunabiliyor mu? Bana göre kesinlikle hayır aile kavramı çok geniş bir çevreye yayıldığını düşünüyorum ve kimsenin kendi ailesi diyerek çocuklarıyla aile olması mümkün değildir diye düşünüyorum. Aile derken anneanne, babaanne, dede nine, dayı, amca, hala, teyze, yeğenler, vs yakınlığına göre de genişletmek mümkün. Hiç bir insan basit bir aile kavramı ile mutlu olamaz ya da olmaya çalışsa da bir yerde açık vereceği kaçınılmaz bir gerçektir. Bir kız bir erkeği hayatına sokarken, ya da bir erkek bir kızı hayatına sokarken evlilik kurumu ile de resmileştirdiği zaman, aynı zamanda da top yekin bir aileye de katılım söz konusu olacaktır. Kısaca bir insanı hayatına yalnız eklemek belirli sorunlara neden olacağını da unutmamak gerekir. Birini eş olarak kabul ettiğimizde dolaylı olarak o kişinin ailesini de hayatımıza sokmuş oluruz, bu durumu kabul etsek de etmesek de bu gerçek hayatımızın bir parçası sayılmaktadır.

>> Çoğu boşanmaların ana nedeni aile ile geçimsizlik yok saymak dışlamak veya uzak kalmaya çalışmak olarak örnekleyebiliriz. Dikkat ederseniz aile derken yine şu, bu, demedim, genel olarak bu aile türünü geniş bir aile olarak konu etmeyi uygun gördüm. Bu örnekteki genişliği şu şekilde açıklamak uygun olabilir. Bence annemi severken kayın validemin de aynı ölçüde sevmeli, saygıyı da değeri ölçüsünde seviyede hakkı olduğunu düşünüyorum. Bu örneğin her iki taraf içinde önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Modern ismiyle kuzenler aileyi genişletirken toplu yaşamayı ve güç birliği ile sosyal birlikteliği oluşturmaktadırlar. Bu genişlikten evlilikler dostluklar, arkadaşlıklar sosyal ilişkiler ve her aileye çok önemli değerler katmaktadır. Anne baba saygısının yanı sıra, büyük annelere ya da büyük babalara da, saygıyı ve sevgiyi sunmak en önemli görevlerimizdendir. Miras yasalarında bile bu hiyerarşi düzen herkese haklar tanımaktadır. Demek oluyor ki bir insanı yok saymakta bazen toplu bir aileyi de yok sayacağımız anlamına gelmektedir. Bir kişiyle sorun yaşansa da, geniş olan bu aile kavramını bir kişi ya da bir kaç kişiye bağlayıp tüm aileyi de yok saymamalıyız.

>> Hayvanlar aleminde bile aynı benzerlikler söz konusudur bunlardan bile yeri gelince örnek almanın biz insanlara oldukça önemli dersler vereceğini de önemle hatırlatmak istiyorum. Aile kavramı anne baba çocuklardan oluşurken bu çekirdek ailede de çok önemli sorumluluklar bulunmaktadır. Geniş aile kavramında çatışmalar sorunlar olsa da çekirdek ailemizde kardeşlerimizle ağabey olsun, abla olsun, tümüyle çatışma değil barış içinde yaşamanın herkese çok önemli örnekler vereceğini de unutmamamız gerekmektedir. Ev ortamımız çatışma değil uzlaşma ortamı olmalıdır. Bu uzlaşma ortamı geniş bir aileye yayılırsa daha mutlu ve daha huzurlu bir yaşam sürmemiz mümkün olacaktır.

>> Ben aile kavramını, köye, kasabaya, şehre, hatta bir ülkeye uyarlanır ise daha iyi bir geleceğimizin olacağını düşünüyorum. Çekirdek ailede sorun olursa geniş aileye yansıması kaçınılmaz bir gerçektir. Son zamanlarda ülkemizdeki en büyük sorunlar bu değerlerin yok olmaya başlamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Evimiz bizim ailemiz ise, köyümüz, kasabamız, şehrimiz, ya da ülkemizde ailemiz gözüyle baktığımızda daha az sorun olacağını hep savunmuşumdur. Ülkemizde de aile dışında olanlar gibi örnek verdiğimizde ailemiz bizleri koruyup kollarken, aile dışından olanlarda bizlere sorun veya düşmanca tavırlar sergilediğini hepimiz görmekteyiz.
Ailenin korunup kollanması gerekliliğini savunurken, bu verdiğim örneklerde de ülke bütünlüğünü aileden başladığını görebiliriz. Bana göre aile anlayışlı ve geniş bir şekilde olmalı, savaş yerine ise barış savunmalıdır. Bu verdiğim örnek her bir örneğe uygulayabiliriz. Son zamanlardaki siyasi kaygılar, çıkar çatışmaları herkesi herkese düşmanca davranışa sürüklediğini her birimiz açık seçik görebiliyoruz. Yaşamım boyunca birlik ve beraberliği savunmuşumdur, bu yazımda da birlik ve beraberliğin en küçük çekirdek aileden başladığını görebiliyoruz. Kim olursa olsun ailesine sahip olup etrafına örnek olabilmelidir diye düşünüyorum. Herkes anlayışı elde tutup savaşçı değil barışçı bir tutum içinde olabilmelidir diye düşünüyorum. Yok, saymak yerine var etmek ve yaşatmak gerekmektedir. Yok, etmek çok kolaydır kaybetmek çok kolaydır ama kazanmak çok önemli bir değerdir. Ailemizi kazanmadan çevremizi kazanamayız, hele çevremizi var etmeden korumadan köyümüzü, kasabamızı, şehrimizi ve ülkemizin bütünlüğünü sağlayamayız.

>> Aile kavramının önemini unutmadan, ailemize yani küçüğünden büyüğüne savaşmadan barış içerisinde birlik ve beraberlik içinde yaşamak umudunu taşıyorum. Ailemi yani sizleri vatanımı ailem dediğim milletimi topyekun seviyor ve saygıyla selamlıyorum.

( saygılarımla Ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum.