01.08.2018 : İKİ AYAKLI KİTAPLAR YALNIZCA BOŞA KONUŞUYOR.
İKİ AYAKLI KİTAPLAR YALNIZCA BOŞA KONUŞUYOR.
 
Karar: artık boşu boşuna hiç ama hiç kimseyi dinlemeyeceğim. Ve hiç bir boş konuşmada bulunmayacağım. Üretmeyen ama kitapları, boş alıntı bilgileri bana ya da bizlere anlatmaya çalışan hiç ama hiç bir insana değer dahi vermeyeceğim. ( gerçek bilgi ile dolu, üreten, yapmış, ifa etmiş, gerçekten aklını üretkenlikle kullanan insanlara değer vereceğim.
 
Gerçek akıl ve zekâ, ifa edilen yani yapılanı üretileni, yapmışlığını ortaya koyan insanda bulunan muhteşem bir hazinedir. gerisi boştur ve lafazanlıktır içi boş bir değersizliktir.
 
 
Ülkemizde bir hastalık türedi ve durmadan büyüyor. bu hastalığın adı boşu boşuna konuşmak ama nerdeyse hiç ama hiç yapmamak üretmemek diye örneklemek istiyorum. Bu durumu şu şekilde yorumlamam gerekiyor. Birileri zamanın birinde bir şeyler üretmişler ve bu ürettikleri ürün ya da maddeleri yazıya veya projeye dökerek unutmamayı sağlamış olmuşlar. başka bir örnekle de, ta,a ilk çağlardan bu yana yaşam örneklerini, yaptıklarını, ürettiklerini, bir sonraki nesle faydalansınlar diyerek babadan oğla, ustadan çırağa günümüze ulaşsınlar diyerek bilgi bırakmışlardı. peşine ise anlaşılır resimler daha önemlisi işaretler ile yazı denilen ifade sanatını kullanarak bu değerli bilgileri günümüze kadar gelmelerini sağlamışlardı.Bu kadar önemli bilgiler okunduğunda yada öğretiler ile bu güne kadar aynılarını yaparak ya da yapmaya çalışarak ise daha refah ve daha da geliştiğimizi görmüş oluyoruz.
 
İyide bu bilgiler yerine okumadan öğrenmeden nasıl yapabiliriz dersiniz? Kısaca okurken birde yapılan işlerin üretime katkıda bulunulması başka değişle gelişmesi ise biri birinden birine aktarmakla mümkün değil midir? Evet, aynen bu yöntem yaşamak ve üretmek için gelişmek için mümkün olan en önemli yöntemdir. Gelelim bu iki ayaklı kitaplara ülkemizde neredeyse çoğu insanlar ayaklı gazete olmuşçasına bağırıyor haykırıyor, konuşuyor, lakin neredeyse hiç ama hiç bir şey üretmiyorlar desek hiçte yanlış olmayacak. Hani başka bir tabir ile kitaplar bilgiler ayaklanmış ve konuşuyor dersek yalan olmayacak. İyide bu konuşma ile ülkemiz nasıl gelişecek? İnsanlarımız ülke üretiminde nasıl daha da refaha erişecek diyeceksiniz?
 
Demem oki, boş, bom boş insanlar her yerde ne üretiyor nede üretmemize ortaya koymamıza müsaade etmiyorlar.
Bu ülkenin en büyük gücü insanları iken, bu insanların çoğunu yok sayarak, kendi yapamadıklarını kimsede yapmasın düşüncesini taşıyan yöneticilerle dolup taştığını görmekteyiz. sırf koltuk işgal eden yönetici ve idarecileri her yerde görmemiz mümkündür.
 
Bu önemsiz ama önemli görünen basiretsiz yöneticiler her kademeye yerleşmiş ve neredeyse her kurumda bu ayaklı gazeteleri görmekteyiz. Sporda da futbolda da böyle siyasette de böyle, neredeyse her yerde böyle. tv lerde boy gösteren boş konuşan ama hiç bir şey üretemeyen beceriksizler ancak boş boş konuşarak ayaklı gazete gibi ülkemizi beceriksizler ordusuna çevirmektedir.
Çok geç olmadan bu ülkede üretkenlik ve çalışkanlık seferberliği başlatılmadığı sürede, hazır üretilenleri ve ithal yaşamı yaşamaya devam edeceğimiz kaçınılmaz bir sonuç görünmektedir.
 
En basit bir söylemle boş ve bom boş bir yaşamı yaşayıp, boşu boşuna yok olup hazırı yiyip tüketen bir insan olmamak için bu serzenişi dile getirmeyi uygun gördüm.
( saygılarımla Ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum.