01.10.2019 : SİYASETİN KİRLİ KUYUSUNA BATAN İNSANLAR.

Nasıl bir başlık atmalıydım ki bu önemli konuya uyum sağlasın. Bende bu başlığı atmayı uygun gördüm. SİYASETİN KİRLİ KUYUSUNA BATAN İNSANLAR. Evet, daha önceden de yazdım içimiz dışımız siyaset koktu. Siyasete dokunmazsan o kuyuya girmezsen hiçbir işin olmuyor yerinde adam yerine bile koyulmuyorsun. Bir tv programında konuşuluyor bir belediyede 780 kişi çalışıyor ve 700 tanesi aynı partiye üye ne kadar acı değil mi? O parti bu parti demiyorum bu örneği genel olarak ortaya koysam da isteyen herhangi bir partiye de örnek görebilir. Bir belediye ve 700 kişi memur ya da çalışan hepsi de aynı parti üyesi şimdi ne diyeyim. Ben ya da bizler bir parti üyesi değilsek ne yapmamız gerekiyor. Yani ben ya da bizler geri zekâlıyız diye mi beni yanlarına almıyorlar? İş ve aş sunmuyorlar. Yoksa orada çalışanlar o kuyudan beslenerek siyasetin çukurundan mı beslenmiş oluyorlar. O kirli kuyuya bizlerde mi batarsak onlar gibi akıllı ve işe yarar olmuş olacağız. Ben tamda burada ülkeme ve ülkem insanlarına çok ama çok üzüldüğümü belirtmek istiyorum. Nedeni ise siyaset hiçbir zaman halkın direkt ticari kaygısı olarak görülmemeli ve bu durumda da çıkar beklenmemelidir. Çoğunluğu namuslu ve dürüst ahlaklı ve şerefli onurlu olan ülkemizin saf ve temiz insanları bir yana, azınlık gibi görülse de bir çok siyasi partilerin çıkarlarına hizmet ederek kendi çıkarlarını gözeten bir kesim var ki bu kesim o pislik dolu çukurda kokuşmuş bir durumda toplumsal ahlak dışında nemalanarak gerçek ülkem insanlarının haklarını gasp etmeye devam etmektedirler. Bir örnek vermek istiyorum yeminle durum aynen şöyle gelişmişti dinleyin. Bir belediyeye projem olan futbol eğitim ve öğretim sistemini sunmak için zar zor belediyeyi temsil eden kulüp başkanının yanına çıktım. Elimde birçok dosya ve evraklar ile sanki toplantı yapacağız evraklarıma bakacaklar ve değer verecekler diyerek bir masaya oturmak istedim. Evet tamda o sırada aslında kulüp başkanı yerine başka bir sorumlu oda benim gibi bir antrenör, o sorumluyum diyerek beni değerlemeye çalıştı. Çalıştı derken 30 sn geçmedi önyargı ve sanki onun yerini alacağım korkusu ile aşağılamaya başladı, bunlarda neymiş aslında benim fazlada zamanım yok, birisi daha aşağıda bekliyor vs olmadık olumsuz tavır ve tabiri caizse cehalet dolu bir iletişim sunarak aslında kendini aşağılayarak kim olduğunu ne olduğunu ortaya koymuş oldu. Yemin ediyorum belki de 10 ya da 12 senedir aynı belediyede bir çıkar abidesi gibi başarısız olsa da, orayı işgal etmeye devam ettiği gibi,  belki de aynı siyasi zihniyetten dolayı o görevde çok sert bir üslupla haksız yere nemalandığı ise açık seçik ortada olduğunu bizzat kulüp başkanı da onaylamış oldu. Kısaca bizler gibi çalışacak insanlara da imkân kapılarını kapatarak o kirli çukurdan beslenmeye devam ettiklerini de çekinmeden dile getirebilirim. Adları batsın diyerek adlarının hiçbir önem taşımadıklarını yalnızca bir insani örnek olması hasebi ile buraya konu ettiğimi belirteyim. Evet, başta dediğim gibi toplumsal bir hastalık bu kokuşmuş siyaset kurumları olmazsa bir yere gelinemediği gerçeğine parmak basmaya çalışarak inanın bir kazanç değil bir topluma biraz olsun ses olmak adına yazdığımı da belirtmeliyim. Şöyle bir hesap yaparsak, 54 yaşımdan 15 yaşımı çıkartarak akılbali yaşımı hatırlarsam vallahi şimdiye kadar bu denli bir siyasete örnek olan olumsuz bir çıkar durumuna hiçbir zaman hatırlamıyorum. Her zaman bu denli sorunlara değinsem de benim yaşadığım ve gördüklerim inanın yenilir yutulurda değil bunun içinde genel olarak yaşadıklarımı yazmaya çalışıyorum. Evet, her yerde neredeyse her kurumda aynı SİYASETİN KİRLİ KUYUSUNA BATAN İNSANLAR ın olduğunu bir ben değil herkes görüyor ama kimsenin de elinden hiçbir şey ne yazık ki gelmiyor. Gelse de korkudan çekingenlikten seste çıkartamıyorlar.

Her yazımda vurguladığım gibi konuşmak ayrı ama somut olarak reçete sunmak çok başka. Bu konunun reçetesi ise siyaseti yalnızca siyasetçiler yapmalı, siyasetçiler ehil ve toplumsal sorumluluk taşıyan vatansever, milletsever akıllı çalışkan insanlardan seçilebilmeli, bu kişiler ise yetkileri doğrultusunda işleri yalnızca ehil insanlara vermelidirler. Aslında devlet dediğimiz toplumun ta kendisi olan yöneticiler yani bürokratlar ve altındaki memurlar halkın ta kendisi olduklarından siyasete girmemeli hatta görüş dahi belirtmemelidirler. Yerinde siyasetle işlerini ayrı tutarak onurlu ve namuslu bir tutum sergileyebilmelidirler. Bana göre ise bir antrenör siyasetten besleniyor ise onun yönettiği spordan futboldan gerçekten umut kesilmiştir vesselam. Bir antrenör diyorki? beni bu göreve (.?.) getirdi ancak o alır. Peki, sonuç o belediye başkanı kaybetti şimdi ise yana yakıla kovulmamayı bekliyor. Yukarıdaki asalak antrenöre de bir şey diyeyim. Sende kulüp başkanında bir gün oradan kovulacaksınız ve siyasetin kirli kuyusunda batarak yok olacaksınız. Onurlu çalışan ve mücadele edenlerin yanı sıra onursuz ve asalak bir şekilde sahte ve sanal bir başarı ile orada burada yaşlanıp bu dünyadan beş para etmez bir hiç olarak yok olup gidecek ve unutulacaksınız vesselam. Bir insan yaşamda başarılı ise gerçekten yaşam başarısı ile mücadele ederek topluma örnek olabiliyorsa ancak o insan gerçekten başarılıdır bunu da unutmamak gerekmektedir. Çıkar ve güç ile sanal ve sahte başarı ile toplumu kandıran topluma olumsuz ve onursuz mesaj veren kim ya da kimler olurlarsa olsunlar bir gün gerçeklik ortaya çıktığında bu başarılı görüntüden hiçbir eser dahi kalmayacaktır. Evet, son olarak toplumun gerçek insani tavrı olduğu gibi kabul edilip, olduğu değerle becerileri ve kapasiteleri ile anıldığında, değer verildiğinde ülkemiz ve toplum olarak daha da ileri gideceğimiz kesin bir gerçektir. Yoksa SİYASETİN KİRLİ KUYUSUNA BATAN İNSANLAR hiçbir zaman gerçekten başarılı bir insan olamayacaklardır. Hatta topluma örnek olmayan asalaklar ve yalaka ve çıkarcılar olarak anılacaklardır. Toplumdan ise makamları ellerinden alındığında hiçbir değer ve itibar dahi göremeyeceklerdir.

DİPNOT: Gerçekten onurlu çalışkan devletine ve milletine hizmet eden siyasetçiler olsun idareciler olsun bu yazının olumsuz yanlarından uzak tutarak, kötü örnek olumsuz insanlara bu yazıyı örnek verdiğimi belirtmeliyim, iyi ve onurlu namuslu kendi hakkı ile becerileri ile bir yerlere gelen insanları da en samimi duygularımla kutluyor alınlarından öpüyorum. Yazılarımda istemeden yanlış bir mesaj verdim ise affola diyerek başka bir yazımda buluşmak umudu ile bu yazıma son vermek istiyorum.

( saygılarımla Ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum.