BAZEN SUSARSIN !

 

BAZEN SUSARSIN. Okursanız anlar, anlarsanız doğru kararlar ve doğru davranış gösterirsiniz.

 

ÖYLE ZAMANLARDAN BİRİ DÖNEM YAŞIYORUZ. Etrafımız toz duman pislik kokuşmuşluk her şey var. Kim dost kim düşman belli değil. Kim iyi kim kötü hiç mi hiç belli değil. Kim insan kim hayvan gerçekten belli değil. Bu sözü seçerken şu örnekle açıklayayım da yanlışa mahal verilmesin. İnsandan bekleneni hayvanlar yaparken hayvan dediğimiz canlılardan insanın yapması gereken davranışı görüp insanlığımızdan utanacağımız bir dönem yaşıyoruz.

 

Evet, böyle bir dönemdeyiz ektiğimi ekip, suladığımı sulayıp, toprağımı nadasa bırakmak zorunda kaldığım bir dönemdeyim diyebilirim. Çoğu boş konuşanlar gibi onu bunu eleştirip kişiselleştirmek yerine ülkem adına genelleştirmeyi daha uygun görüyorum. Evet, nekahet dönemindeyim ve gözlemleyip gelişine bıraktığımı belirtmeliyim. Tamam, bırakayım da şu gerçekleri ortaya koyup ta öyle susayım demek istiyorum. Hani kötüye giden dönemler vardır ya emin olunabilir hiç bir şey iyiye gitmiyor. Ülkemizi yok etmeye ant içmiş beyinlerini kullanmak yerine bedenlerini etlerini giysilerini unvanlarını kullanan bir ordu ile ülkemiz her geçen gün zararın eşiğine geliyor diyebiliriz. Keşke birini örnek verebilsem ama veremiyorum, hangi birini diyeyim diyemiyorum Ve susuyorum.

 

Evet, Öyle zamanlar olur ki bazen susar ve konuşamazsın, yeter dersin yanlışlarla mücadeleden yorulur koy verirsin. Bu adaletsiz ve yanlış düzene yenildiğini kabul eder ve yolunu değiştirirsin. Benimkisi de böyle bir şey. Dediğim gibi susarsın ve konuşamazsın kahpeliklerden, yalanlardan, sahtekârlıklardan, haramzadelerden uzak kalmak için susarsın. Düzeltemeyeceğin düzene yenildiğini kabul eder pislikleri pisliklere teslim edersin, çürümüş ve kirlenmiş düzenden iğrenir, çakallara, sırtlanlara ortamı bırakır ve susarsın. Korktuğundan değil, yenilmekten de değil, aslanın sırtlanlardan korkmadığı gibi kurdun çakal sürüsünden korkmadığı gibi lağımın kokuşmuşluğunu, akarsuyun çamurlu suyundaki leş yiyicilerine bu pislik çukurunu timsahlara bırakıp kokuşmuşluğun dinmesi için geriye çekilir ve seyredersin.

 

Doğruyu görmek, doğruluğun sesini dinlemek için susar, gücünü toplamak için sessizce bekler ve suskunluğunun sesi ile huzur ararsın.

 

( saygılarımla Ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum.