01.08.2020 : VİZYON MİSYON VE GELECEK PLANLAMASI

    

VİZYON MİSYON VE GELECEK PLANLAMASI

Her insanın bu yaşama neden geldiği, niçin yaşadığı ve ne tür görevleri olduğunu anlaması gerekir kanaatindeyim. Derler ki insanlar yaşamak için yerler, hayvanlar yemek için yaşarlar. Bundan kendimize bir misyon belirleyebiliriz. Her zaman dediğim gibi bu dünyanın gelişiminde bir payımız olması gerekirken, gelecek için evlatlarımıza ve insanlığa bir değerde bizlerin bırakması gerekmektedir. Misyon bu verdiğim örneğe uyan bir insan örneği olabilecektir kanaatindeyim. Yani yaşama amacı ve bu amaç uğruna üstlendiğimiz görevler bizlerin bu yaşama katacağımız bir amaç bu amaç ise bizlerin misyonu olarak kabul edebiliriz. Misyonumuz yaşama amacımızın değerli tarafı ve misyonumuz hayattaki yaşamımızın sonlandığı zamana bıraktığımız değerlerimiz olarak görebiliriz. Misyonu yaşamdaki gerek egoist tarafımız olsun gerekse tüketici yani yiyen, giyen, yalnızca yaşamak için verdiğimiz efor ve enerjinin yanı sıra, etrafımıza sorumlu olduğumuz ve insanlığa katacağımız değerler olarak ta görebiliriz. Herhangi bir konuda yardıma ihtiyacı olan bir insan etrafında iyilik arar. Güzellik ve yardım eli arar. İşte o zaman o aranılan el sizler olabilmelisiniz. Bir yazı yazmıştım hatta benimde o ele ihtiyacım olduğunda bu yazıyı kullanmışımdır.

EY İYİLİK DOKUN BANA ELİNİ, Yazının özü ve anlatımı şöyle, Yüce ALLAH Yaradan o yüce varlık bazen bir insana dokunur ve gizli bir görev tevdi eder. Biz insanlar bu eli hissetmeyebiliriz. O el bu dokunma ile bizlere iyilik denilen yüce ALLAH ın en önemli değerini kullanmamızı bizlere hatırlatır. Bazen o an gelir ve hissederiz. Yani iyilik ve yardım etmenin o değerli duygusunu bizlere hatırlatmış olur. Aslında bu değeri hisseden ama nedense bir şey yapmayan çok ama çok insanın var olduğunu görerek ne kadar üzülsek de nedense bunu çoğu insan ister ama yapmaz. Neden dersek belki de o değerli iyilik kavramını anlamadıklarından kaynaklanırken bazense, belki de yüce ALLAH bu değeri yardım eli olmayı, iyilik eli olmayı herkese nasip etmez de ondandır diye düşünüyorum. Çoğu zaman düşünürüm bunca varlıklı, güçlü, kudretli, üst düzey makam ve mevkide bulunanlar olsun, zengin ve güçlü varlıklı insanlar hiç mi kendine bir bakmaz ve kendini neden doğru dürüst sorgulamaz diye empati kuruyor ama çoğunu nedense anlayamıyorum. Başlarına bir musibet gelmeden, bir olumsuz hastalık ya da olmadık bir durum gelmeden gerçek ve çıkarsız bir iyiliğin ne olduğunu bilmeyen çok ama çok insan tanıyorum. En yoksun durumumda dahi kendime acımak yerine bunların yerine kendimi koyup gerçekten bu tür insanlara çok ama çok acıyorum. Evet ey insanlık dokun bana elini diyerek yazdığım bir yazımda bu öz sözle dolu yazıyı bazı insanlarla paylaşmıştım. Son zamanların en büyük hastalığı bu dini din olarak görerek iyiliğin dinimizin ve çoğu dinlerin emrettiği bir misyon olduğunu nedense unutmuş durumdayız. Yüce ALLAH ın nurunu taşıyan insan oğlu hayvanlara merhamet ve iyiliği görev bilirken, insanlığa iyilik ve merhameti yardımı unutmuş durumdaysalar vay halimize. Bizlere dokunan o eli unutmadan hissettiğimiz de bizler o elin yüce ALLAH tarafından yardım et, iyilik et ve bir beklentin olmasını nedense unuttuk ve hatırlatmayı bir görev bilerek önce kendime öğüt verip devamında ise toplumsal bir görev olarak yazıyorum. Bu konu ile ilgili son olarak şunu yazmak istiyorum. Hiçbir insan yok ki gerçekten iyiliğe ve yardıma muhtaç olmasın. Kimi madden kimi manevi olarak yardıma ihtiyaç duymaktadır. Bizlerin insan olarak görevi ise bu iyiliğe ve yardıma muhtaç insanların kimler olduğunu anlayarak o değerli duyguyu bizlere bahşeden Yüce ALLAH ın bizlere iyilik et yardım et, çıkarsız sev ve yoksunu yoksulu hisset diyerek bize dokunmasını anlamamız bir insan olarak en değerli taraflarımızdan biridir diyerek hatırlatmak istiyorum.

Son olarak daha önceden de biraz olsun edebi bir kısa yazımı ekleyerek bu insani misyonumuzun önemine parmak basmak istiyorum.

EY İYİLİK UZAT BANA ELİNİ ve dokun, dokunki yaratanı hissedeyim. Dokunki içimdeki kötü düşünceleri yok edeyim. Ey iyilik neredesin kimdesin? Kimin sesi kimin nefesi kimlerin ellerindesin. Ey iyilik uzat bana iyiliğin saflığını ve iyiliğin gerçekliğini. Hani bir rüya görür ve biri bana yardım et diye rüyada bile zorlar ya, evet o beyazlık o saflık, o inancın ta kendisi ve iyiliğin nefesi hadi bul beni. Hadi ara ve yardım et, yalnız ve yalnızca çıkarım iyilik ve kötülükten uzak riyadan ve nefretten uzak gerçek bir beklediğim iyilik olsun. Ey iyilik uzat bize elini ve dokun bizlere, ayırma herkesi eşit gör. Ey iyilik neredesin Bizleri birlik içinde yönet ve adı iyilik, amacın eşitlik ve insanca insana verilen en iyi değer olsun. Herkesin yüreği iyilikle ve güzellikle dolsun.

EDEBİ ANLATIMA AÇIKLAMA: Toplumsal yozlaşmanın her geçen gün kötülük olarak kendisini gösterdiği günlerde, aranan ve özlenen gerçekten çok önemli bir konu. İyilik kavramının içini boşaltarak içine çıkarları yerleştirerek iyiliğin saflığın yok edildiği devamında vahşetin arttığı bir dönemdeyiz. Bu dönemde gerçekten kim iyi? Kim kötü anlamadan yaşamanın zorluğunu ortaya koymak için bu iyilik kavramına biraz edebi yaklaşımla parmak basmak istedim. Neredeyse kötülük iyiliği yenmişçesine her tarafta katilleri, hırsızları, zorbaları, yağmacı gibi idarecileri, devamında toplumun en önemli makamlarında haktan ve adaletten uzak kötü insanları görerek iyiliği mercekle arar duruma geldiğimizi görebiliyoruz. İyi olanı işini ve görevini iyi yaparak toplumu iyilikle kucaklayan idareciler olsun kimler olurlarsa olsunlar tenzih ederek. Tüm kötülerin ve kötülüklerin yok olacağı günü iple çektiğimizi vurgulayarak tekrardan şu sözler ile yazıma son vermek istiyorum.

Ey iyilik uzat bize elini ve dokun bizlere, ayırma herkesi eşit gör. Ey iyilik neredesin Bizleri birlik içinde yönet ve adı iyilik, amacın eşitlik ve insanca insana verilen en iyi değer olsun. Herkesin yüreği iyilikle ve güzellikle dolsun.

İyi bir insan olmanın yardım etmek iyi olmak ve iyiliği bir misyon olarak görerek topluma ve insanlığa örnek olarak yaşaması gerektiğine parmak basmak amacıyla bu yazıyı yazdığımı belirtirken kendi adıma da bu önemli konuyu kendime önemli bir misyon olarak gördüğümü belirterek ne iş yaparsam yapayım etrafımdaki insanlara ve toplumsal olarak din dil ırk ayırmadan herkese eşit olarak tavır ve davranışta bulunmaya çalıştığımı belirtmeliyim. İstemeden hatalarım olabilir, herkes gibi bende sıradan bir insan olarak hata ve kusurla yaşarken yaratanımdan bu elin benden hiç eksik olmamasını her duam ile dile getiriyorum. Ve o eli hissetmek için yaşadığımı en içten duygularımla belirtmek istiyorum. Sevgi ve saygılarım iyiliği ve iyi olmayı yardım etmeyi beceren ve deneyen herkesedir diyerek bu yazımı sonlandırmak istiyorum.

 

Sonsuz sevgilerimle Ünal duran. 01.09.2019 ile son düzenleme 01.08.2020

 

 

( saygılarımla Ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum.