01.12.2017 : NASIL KURTULURUZ?

SİYASETİN PİSLİĞİNİN TOPLUMU KİRLETEN, ÖTEKİLEŞTİREN, TOPLUMU BİRBİRİNE DÜŞÜREN TARAFINDAN NASIL KURTULURUZ.

>> NASIL KURTULURUZ? Soru çok ama çok basit, lakin o kadar zor uygulanacak bir soru ki bu, içinden çıkmak için çok ama çok uğraşmamız gerektiğini düşünüyorum. Siyasetin pisliğinin toplumu kirleten, ötekileştiren, toplumu birbirine düşüren tarafından nasıl kurtuluruz. Bu pislikten kurtulmak için önce bu pisliğe batmak gerekiyor değil mi? Evet battık ki ne battık, yemin ediyorum bir siyasi partiye atfen yazmıyorum bu yazıyı. Toplumun en derininden tüm siyaset otoritelerine atfen yazıyorum. Hep yazıyor herkesi her yanlışı örneklemeye çalışırken, iyiyi alkışlıyor kötüyü de yermeye eleştirmeye yanlışları ortaya koyarak haksızlıklara karşı koymaya çalışıyorum. İki yolum vardı ya toplumsal ses olacaktım ya da susup hayatıma devam edecektim. Ne yazık ki sustum konuşmaktan bıktım, ne desem duyan yok gibi boşluğa sağır olmuş kulaklara haykırmaktan yorulmuş bir durumdayım diyebilirim. Etrafımızda olanlara alıştık kurbağanın deneyi gibi yavaş yavaş su dolu kazanda ısınarak haşlanıyoruz gibi geliyor. Hep dediğim gibi etrafımız toz duman ve her tarafta kirli eller dolmuşçasına kimsenin elini tutmayalım diyerek korkak yaşıyoruz.

>> Evet, bende girdim bu pisliği görerek kaçtım, saklanıyorum yaşamıma devam ederken gerçek hayat hikâyemin içine dalmış durumda yaşamaya çalışıyorum. o kadar zor bir durum ki filin ceviz yaprağının arkasına saklandığı gibi görünüyorum. Herkes gibi bende çıplak ve korunmasız bir halde bu durumda ortada ve pisliklere basmamak için saklanmaya çalışıyorum. Tek kelime ile bir ülke yönetiminde bulunduğumu hayal edip her türlü yetki sahibi olduğumu düşünerek ne yaparımı sorguluyorum. Kimi hangi kurumu kuruluşu, hangi insanı insanları temizleyebilirim diye düşünüyor ve sorguluyorum. Bir tek sonuç çıkıyor aman kaçayım, aman bu görevi ne yapayım kimi asıp kimi keseyim ironisinde bulunduğumda o kadar çok ki diye düşünüp o hakkı iade etmek istiyorum. Doğruyu yazmadım mı yazdım. Yanlışa parmak basmadım mı bastım. Her şeyi denedim ve sonucu herkes gibi bende gördüm.

>> Pisliklerden uzak kalmanın ne kadar onurlu ne kadar şerefli olduğunu çok iyi biliyorum. Sıkıntıda mı yaşıyorum evet, azla mı yetiniyorum evet, kendime mi yetiyorum evet. Bu kadar evet in en büyük değeri nemi dersiniz? Onurla yaşamak, sıradan yaşamak, hakkıyla yaşamak diyebiliriz. Sorunun ve bu konunun cevabı herkese göre değişse de, bu yazılan yoksunluğun ve sıradanlığın değerini herkese önemle tavsiye ediyorum. Biliyorum herkes bu pisliklerden kurtulmak istiyor ve belki de bir çıkış kapısı arıyor da olabilir. Sevdiğim şeyleri yapıyor o uğraşlarımı geliştirmeye çalışıyorum. Ailemi seviyor sayıyor ve onları koruyup kollamaya çalışıyorum. Kısaca yaşıyor ama kaçarak uzaklaşarak yaşıyorum. Hep derdim ya, hiç bir derneğe lokale partiye üye olmadım diye emin olun aynı düşünceyi bugünde savunuyor ve bu görüşümü savunmaya da devam ediyorum. Bir görüşün arkasına sığınmadan toplumu kucaklayan, toplumun bütününü eşit görerek saygı duyan, herkesin hakkına saygı duyarak yaşayan biri olarak, halkımın içinde yaşamaktan onur ve mutluluk duyuyorum. Birilerinin uşaklığını yapmadan sıkıntı çekmenin onurunu hala taşımaya devam ediyorum. Kendimiz olarak yaşamanın saflığını herkese öneriyor, doğru ve dürüst insanları kendime örnek almaya da çalışıyorum.

>> Siyasetin pisliğinin toplumu kirleten ve ötekileştiren, toplumu birbirine düşüren tarafından nasıl kurtuluruzun cevabını ise,  pislerden pisliklerden uzak durarak, temiz kalarak, aç kalarak, sıkıntı çekerek, toplumun en altında ayakları yere basarak, sanal ve suni değil,  gerçek değerleri değer görerek, kendim olarak yaşayarak, müzikle ve sporla uğraşarak, tabi ki tüm canlıları severek,  tüm iyi insanlara değer vererek kurtulmayı başarıyorum.

 

 

( saygılarımla Ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum.