01-08-2016 : HİÇBİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL?

HİÇBİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL?

                                                              

>> Belki yağcılık ya da yalakalık bekliyor olanlar olabilir ama yapmayacağım. Belki de hakaret eden muhalif söylemleri bekleyenlerde olabilir etmeyeceğim.  Evet, bunları yapmayıp bildiğim doğruları paylaşacağım. 

Aslen milliyetçi muhafazakâr ve Müslüman bir ailenin Türk soyundan gelen Türkoğlu Türk evladıyım.

Herkes kendi çıkarına farklı koşabilir, herkes bakış açısına farklı saygı bekleyebilir ve herkes kendi oyuna farklı sahip çıkabilir.  Buna da herkes saygı duymalı tabi ki bende sonsuz saygı duyduğumu belirtmek istiyorum.

Çevremize baktığımızda olmadık olayları analiz ettiğimizde, bu durumun göründüğü gibi olmadığını açık bir şekilde uyarıda bulunarak Şöyle bir analizle değerlendirme yazıma devam etmek istiyorum.

>> Daha dün çocuklarını veya eşrafını çıkar guruplarından nemalandırıp bu günlerde ( fetö ) diye nitelendirilen terör örgütlerine sızmış ve ülkemizi darbe denemesi ile yıkmaya çalışmış bir örgütün başının etrafında çıkar elde edip çocuklarını öğretmen yapmış ya da belirli kadrolara yerleştirmiş ne kadar çok insanın şu an iki yüzlü davranıp hükümete yakın durduğunu herkes bilmektedir. Yalnız hükümet değil devlet kadrolarında da askeriyede ya da farklı yerlerde ne olduğu belirsiz insanların neler yaptığını neler yapmaya çalıştığını da kimse henüz tam anlamıyla bilmemektedir. Son günlerde kim vatansever kim vatan haini belli olmadığı gibi kimin kim olduğunu toplum anlayamamış, bunun şoku ile herkes herkese saldırıyor duruma gelmiştir.

Bir çok insana bir misyon yükletilmiş ne yaptıkları yada yapacaklarını kimse tam anlamıyla bilememektedir. İyi de hükümetine oyuna sahip çıkmak ayrı, asker rolünü oynamak ayrı, polis gibi davranmak ayrı deyil midir?

Vatana sahip olmak çok ayrı bir durumken, istemeden çevremize zarar vermenin bir şeklide belki vatana sahip olduğunu zannedip memleketine devletine topluma zarar veriyor olabileceğimizde çok ayrı değerlendirmek gerekmektedir.

>> Şöyle ki her geçen gün ülkemizde düşmanlık artmakta, toplum olarak kimse birlik duygusunu tam anlamıyla yerine getirememektedir. Benim partim senin partin, benim çevrem senin çevren. Ben vatanseverim sen vatan haini diyenleri son olaylarda her platformda görmek mümkündür. Bu kadar açıklamada anlatmaya çalıştığım bu günlerde hiçbir kimseyi dışlamanın ülkemize faydası olmayacağını belirtmeye çalışıyorum. Benim asıl gayem ülke birliği ve bütünlüğüdür. Bu bütünlük ise bu ülkede yaşayan herkesi bu birlik çatısında tutmaya çalışmak olarak açıklanabilir. Daha dün ülkemize gelen ne olduğu belirsiz farklı ülke vatandaşlarını mı bu birlikte dost göreceğim? Yoksa zaten bu ülkede var olan kardeşlerimizi mi dost ve vatansever olarak değerlendireceğim. Bu soruya cevap tüm ülkem yönetici idareci ve tüm devlet görevlilerinin kimseyi ayrıştırmadan gerçek zararlıları belirlemeleri, kolay kolay ise kimseyi dışlamadan birlik ve beraberlik duygularını geliştirmesi gerekmektedir.

>> Herkes bir şekilde devletine milletine hizmet ediyor, ya da ettiğini zannediyor ama etrafına sorumlu davranıyor mu iyi bir analiz yapmak gerekmektedir. Bende üst düzey yönetime, ta cumhurbaşkanıma kadar etrafınızdaki dost sandıklarınız aslında dost değil diye rapor ve birçok yazılar göndermiştim. Sonuna da şunu eklemiştim? Ülkemin içinde de en azılı hain parti düşmanı ve devlet düşmanları ya da paralel mensubu ya da yandaşı vardır, bunlar meclise girdi çeşitli mercilerde görev aldı. Bizler ise oylarımızı saf ve temiz düşünceyle verdik ama yok sayıldık. Neden bizler milletvekili seçilemedik diyerek hak aramıştım. Şimdi iyi okuyun ayrıntılarını yakında paylaşacağım bu yazı başlığında bu gün darbe diye nitelendirilen devleti ve milleti, hükümeti yok saymaya yeltenen çoklarının en yakın konumlarda olduğu ortaya çıkmıştır. Demem şuki daha çok hain ve ikiyüzlüler etrafınızda etrafımızda bulunmaktadır. Bekleyelim ve görelim devamında daha ne kadar söylemlerimizin doğruluğu ortaya çıkacaktır.

>> Bu örnekleri verirken biraz ortamı değerlendirirken, açıkçası birazda hükümeti eleştirmem gerektiğini düşünüyorum. Sakın ola beni de düşman görmeyin diyerek, bizler dost isek bir şeyler söylemeye hakkımız olduğunu düşünüyorum. Bende bir katkı sağlamak amacındayım ve bu amacımı da herkese birlik ve beraberlik söylemleri ile yerine getirmeye çalıştığımı belirtmeliyim. Antalya da bir ( fetö ) operasyonu yapıldı ve Allaha şükür bizlerin bu taraklarda bezi olmadığı gibi bir kuruş ne çocuklarıma nede çevreme çıkar sağlamadığımı gururla belirtmeliyim. Ülke yöneticilerimizden en büyüğü olan sn cumhurbaşkanımız başta olmak üzere askerimizden polis teşkilatımıza kadar saygı çerçevesinde birlik duygularımızın eksiltmeyip artırılması gerekliliğini tüm sıradan Türk halkı adına rica ediyorum. Ayrıca çevremizde demokrasi nöbeti diyerek sokaklarda bulunan kardeşlerimizden ise daha duyarlı ve çevremizi dışlamadan bu görevi yerine getirmelerini rica ediyorum.

>> Son olarak bu yapılan alçakça saldırıyı en ağır bir dille kınayıp lanetlerken, düşmanlarımızı daha iyi tanıyıp tüm ülke yönetim kadrolarında daha seçici olunmasını en yüce makamlardan istirham ediyorum. Ülkemi seven, bayrağımı, sahiplenen, devletime, askerime, polisime, saygı duyan her bir Türk halkını tüm kalbi duygularımla selamlıyor saygılarımı iletiyorum. Birlik ve beraberliğimizi devam ettirebilmek umudunu her zaman temenni ediyorum. Ayrıca daha iyi bir gelecek için hakkı hakkına teslim eden adaletli davranıp, bizleri de yok saymadan insan yerine koyan bir Türkiye cumhuriyeti yönetimi özlemiyle, yazılarıma ara vermek istiyorum.

( saygılarımla Ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum.