( GÜNDEM ADINA : MİLLET İÇİN İKİ YÜZLÜLÜK. Sıradan bir insanın kaleminden. )

unalduran_orta.JPG

 MİLLET İÇİN İKİ YÜZLÜLÜK.   Sıradan bir insanın kaleminden.

 Nasıl bir anlayış nasıl bir bakış açısı anlamak mümkün değil. Bizler oyumuzu bir vekile bizleri temsil etmesi için veriyoruz ( a ) ya da ( b ) partisi olarak desteklenerek bir görüşümüzü belirtmiş oluyoruz. İşçi, memur, emekli, vs her kesimden halk olarak bizlerin sesi olsun diye hizmet bekliyoruz. Peki, bizlerin oyunu ve görüşümüze hizmet vermesi gereken bu tür milletvekilleri bizleri temsil edebiliyorlar mı? Son günlerde örneğini gördüğümüz belirli kesime hizmet eden milletvekillerinin bizim oyumuzu almasına rağmen çıkarı için ya da bir hizmet çıkarı için bizlere ihanet etmekte olduğunu görüyoruz. bu örnekte o kişi ya da kişilere bir şey demek yerine olayın kendini ortaya koymanın daha akıllıca yaklaşım olduğunu belirtmek istiyorum. Bir vekili avukata muhasebecimize vekâlet verirken örneklemek isterim. Peki, bizlerin çıkarını haklarını koruyan avukat, muhasebeci, ya da milletvekili neden en önemli değerde olan milletvekilleri bizleri gerçekten temsil etmiyorlar edemiyorlar. bu durumu çıkarla unutmakla bizleri kullanmakla alakalı olduğunu düşünüyorum. Oy alana kadar onca yala dolan oyu alıp yukarı çıkınca da bizlerin ne oyumuza nede beklenen hizmetlere duyarlı olduklarını düşünmüyorum. Bir hakkımız olsa sen benim oyumu neden alıyor ama beni temsil etmiyorsun? Ya da sen benim oyuma neden ihanet ediyorsun diyerek şikâyet etmemiz gerekir diye düşünüyorum. Bizlerin oyları ile zenginleşen bir yerlere gelen ama bana, bizlere hizmet etmeyen bu kesimi bir şekilde cezalandırılması gerektiğini düşünüyorum. Belirli isim yapmış partileri arkalarına alıp bizleri kullanan bu milletvekilleri denen insanların bu haksız ve terbiyesiz davranışlarını şahsım adına kınıyorum ve gerekirse de halka ya da belirli mercilere de şikâyet etmek istiyorum. Bukalemun gibi renk değiştiren bu ikiyüzlü kesimden utanıyorum ve benim oyumu bizlerin oyunu çaldığı içinde şiddetle kınıyorum. gerçek temsilcinin hangi görüşü olursa olsun belirli insanlara değil tüm oy aldığı kesime hizmette mecburi olduğunu düşünüyorum. Hizmet ettiği ve oy aldığı kesimin ayakların gidip sorunlarını dertlerini dinleyip, bu sorun ve dertlere hizmet etmeleri gerekir diye düşünüyorum. Aslında halkın içinden gelmeyen dert ve de sorun nedir bilmeyen ( zübük ) misali kesimin milleti temsil edemeyeceğini belirtmek istiyorum. Yalnızca zengin zümreyi daha zengin eden olunmamalı, biraz yokluk sıkıntı çeken halktan gelen halkçı, emekçi, ezilen bir örneğin hizmet etmek için daha duyarlı olacağını belirtmek istiyorum. Son olarak benim ve bizlerin oyunu alan ( a ) ya da ( b ) partisi temsilcisi fark etmez ben solcu, ben sağcı, ben muhafazakâr, ben sosyalist devrimci, hiç fark etmez oyumu ve sana verdiğimiz desteği haram ediyorum. Bu yazının bir örnek olması dileği ile her şeyin halk için ve gerçek vatandaş için olması gerektiğini şiddetle tavsiye ediyorum. Allahtan akıl, namus, dürüstlük ve onur diliyorum.

Bu ülkedeki kokuşmuş siyasetten ve bir görüş için, çıkarı için, vatanını, devletini, milletini, arkadaşını dostunu satan kim olursa olsun iğreniyorum kim olursa olsun şiddetle kınıyorum. Hepsi aynı, 48 yaşıma geldim bu yaşıma kadar bu ülkede, çıkarı için ülkeyi satmayan bir parti görmedim. ne kadar iğrenç insanlar varmış. Namuslu olmak ( İlyas salmanın ) bir filmini hatırlatır. Elinden her şeyi namuslu olduğu için alınıyordu, tabii sonrasında oda filme konu namussuzluk yapıyordu, şimdi bu ülkede kim namuslu kim namussuz bilen var mı? Ben kendi adıma göremiyorum, nedeni namuslu olanı da namussuz yapan bir ülkede yaşıyoruz. a sı, b si, c si, ayırmıyorum hepsi ne yazık ki aynı şahsım olarak bu durumda kim olursa olsun iğreniyorum. Tıpkı yukarıdaki yazımda da yazdığım nedenlerin devamı olarak. Çok ama çok üzgünüm bu ülkedeki bu kokuşmuşluğun içinde yaşadığımım için.

TOPLUMSAL DEĞERLEME.
İnsanlara yapılan oyunlara bakıldığında sınıflandırılıp, renklendirilip, biçimlendirilip kendimiz olmaya müsaade edilmeyen bir dünya görüşü sunulmaktadır. bizlerin biz olmamızı istemeyen yalnızca onlardan olan bizler dizayn edip programlayıp kullandıkları insancıklar yetiştiren siyasiler, patronlar, para babaları, ve bürokratlar en ağır kelimeyle kan emiciler? Çocuklarımızı bizleri sıradan halkın bilgisizliğinin onlara verdiği üstünlüğü öğle kullanabiliyorlar ki, adını a-b-c-d her bir yol ile kullanıp üzerimizden kazanç sağlayabiliyorlar, ya da bir ideolojiye hizmet ettirebiliyorlar. Sonuç olar akta aslında biz olamayan bizcikler yaratmış oluyorlar. Her insanın eşit yaratan yüce yaratan herkese eşit davranıp aynı bedenle dünyaya gelmemize neden olmuş ise kendimiz olmayı seçip kimsenin uşağı, kimsenin maşası, kimsenin çıkarı için yaratmaya çalıştığı asalaklar değil ( yüce Allahın bizi biz olarak yarattığı değerle şerefli ve onurlu bir birey olarak yaşamamız gerekmektedir. Unutmayalım kimsenin hiç kimseden üstün bir yanı yoktur. Bunu bilip eşit ve özgür yaşayıp kimsenin kuklası olarak yaşamamalıyız. Kendimiz olarak yaşamak hepimizin hakkıdır. Sıradan bir insan. www.unalduran.com/yazilar

 ( saygılarımla ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum. (http://www.unalduran.com/iletisim)

 

 

 

 

 

( saygılarımla Ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum.