01-09-2013 Günlük Yazılarım. ARTIK HERŞEY SANAL.

unalduran_orta.JPGARTIK HERŞEY SANAL.

Sanal ortam, sanal diyalog, sanal sevgi, sanal dostluk, sanal Arkadaşlık. Artık her şey sanal. Başlarken şu sanal neymiş bir görelim biraz araştırma yaptım ve ( Gerçekte olmayıp, (irreel) zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahmini ) sözlük anlamı buymuş toparlarsak gerçek değil de gerçek dışı dersek doğru diyebiliriz. Peki bu kadar gerçek olmayan bir sanal dünyaya neden bu kadar önem gösteriyoruz? Her geçen gün gerçekliklerden neden bu kadar uzak duruyoruz? Çok iyi bildiğimi söylersem iddialı bir söz söylemiş olurum. Yinede kendi penceremden kendi bakış açımdan bu sanal ortam hakkında bazı şeyler söylemek istiyorum. Kendimizi normal bir şekilde tanıtmak yerine asıl ismimizi saklamak gereken bu sanal ortamdaki arkadaşlarda sanal ve gerçek olduklarını da kimse iddia edemez. Teknolojinin gelişmesi sonrası insanların yalan ve saklı dünyalarını, ya da ikinci yüzlerini ortaya koydukları bu sahte dünyaya sanal alem denilmiştir. Aslında normal yolla tanışamayan, normal yolla arkadaş edinemeyenlerin başvurduğu, ya da içlerindeki gerçek sevgiyi gerçek nefreti çıkarttıkları ortamdır sanal ortam. Bu sanal ortamın en büyük acı yanı gerçek arkadaşımızı, dostumuzu, tanıdığımızı zannettiğimiz insanları aslında hiçte tanıyamadığımızı gördüğümüz ortamdır sanal ortam. O kadar büyüdü ki kimseyi aslında tanıyamaz olduk. Keşke o ortamda tanışmasak dediğimiz insanların gerçek yüzlerini gördüğümüz yer oldu sanal ortam.

Her şeyin kararını vermeye başladığımız yer oldu sanal ortam, E-mail, Facebook, twitter, Messenger vs-vs

O kadar çoğaldı ki adlarını yazmaya çalışsam epey sürer gider. Bu kadar sanal olmamızdaki yozlaşmanın zararlarını her geçen gün daha da çok gözlemleyebiliyoruz. Doğru kullanıma evet desek de yanlış kullanım her geçen gün çoğalıyor. Bu çoğalmaya biraz dikkat çekmek istiyorum ve doğru kullanıma yönlendirmek istiyorum. Az okuyan, hiç okumayan, az araştıran, hiç araştırmayan bir toplum olduğumuzda hangi doğrularla örnek olabileceğiz. Yalanları kolayca sunan birileri olursak, karşılıklı iletişime sanal diyalogu tercih edersek hangi sorunumuzu doğru çözebileceğiz. Eskiden perde arkasından dikizlemeyi sevenleri şu anda o ne yapmış bu ne yapmış diyerek haber dahi okumadan görsel egomuzu tatmin etmeye kalkarsak nasıl doğruları gözlemleyebiliriz. Bu kadar sorudan sonra gördüğüm örnekleri sunmak istiyorum. Beni, onu, bunu, kimseyi doğru dürüst tanımadan yalnızca sanal profilden tanımaya çalışanları hayatımıza sokmanın doğru olmadığını düşünüyorum.  Kimse sanal bir ortamdan tanımlanamaz karar verilemez, yada gerçekten sevilemez. Bu kadar gerçek dışı iletişim dahi sayılmayan sanallığa bağlanmanın hastalık getireceği kanaatindeyim. Her geçen gün psikolog, psikiyatr, ihtiyacı daha da artmakta kimse kimseyi doğru dürüst tanıyamamaktadır sonuç ise; antidepresan ilaçlar olacaktır diye uyarıda bulunmak istiyorum. Asıl olan gerçek diyalog.. Gerçek diyalog’u ihmal edersek, sanal yalanların içinde hasta olabileceğimiz ise kaçınılmaz bir son olacaktır. Olmadık yalanların, iftira, ya da sahtekarlıkların, riya, vede basit ilişkilerin bulunduğu bu ortamda dikkatli olmalıyız kendimizi korumalıyız diye uyarmak istiyorum. Son olarak bende herkes gibi bu ortamı kullandığımı belirterek elimden geldiğince gerçekliklerle yaşamaya çalıştığımı belirtmek istiyorum. Sanal ortamın yalanları ile değil de, gerçek iletişimdeki tartışmayı önermek istiyorum.

Sevmenin de, saygınında, değerinde gerçek iletişimden geçtiğini belirtmek istiyorum. SANAL ORTAM YERİNE GERÇEK İLETİŞİM DİYEREK BU KONUYA ARA VERMEK İSTİYORUM. ( saygılarımla ÜNAL DURAN )

 

( saygılarımla Ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum.