01-10-2016 : TOPLUMSAL VE BİREYSEL BAKIŞ AÇILARIMIZ.

                                           

 

TOPLUMSAL VE BİREYSEL BAKIŞ AÇILARIMIZ.

>> Toplumsal olarak bakış açımızı gözden geçirmemiz gerekliliğini her zaman vurguladığımı belirterek yazılarıma başlamak istiyorum. Yok, biri birimizden farkımız doğrular ya da yanlışlar aslında herkesin bakış açısına göre değiştiğini söyleyebiliriz. En önemli olan bakış açısının sizin gözünüzden bakmayan insanlara da saygı gösterip onun gözüyle bakmak olmalıdır diye düşünüyorum. Toplumsal ve de bireysel bakış açımızın bizleri eşit kılması gerektiğini hep söylemişimdir. Herkes farklı bir konuya farklı bakmakta, diğerleri bu bakış açısına saygı göstermediği takdirde toplumsal birlikten ne yazık ki bahis edemeyeceğimiz ise acı bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

>> Farklı bir açıdan baktığımızda, bilgi konusunun bakış açımıza değer katacağını düşünüyorum. Bilgilenmek ya da bilgi sahibi olmanın en zor olduğu bir ülkede yaşamaktayız. Bilgi değil çoğunlukla sanal ilgi değer görmekte, fikir sunmak ukalalık ya da kibirlilik olarak görülmektedir. Ne yazık ki okunmuyor olaylar ancak ve ancak bir boş resim gibi boşu boşuna seyrediliyor ne düşünceye değer nede fikirlere değer ya da saygı duyulabiliyor. Bu konudaki toplumsal gelişim için bakış açısından biride toplumsal egoya bir örnek olarak örnekleyebiliriz. Sende yapsan benim içinse, bende yapayım senin için mantalitesi olmayan belki de ender insanlar topluluğu olduğumuzu söyleyebiliriz. Ben yapayımda olmasın, hatta yanlış olsun, hatta olmasın diyen bazı insanlar var. Sırf başkası yapmasın yapsa da ona mal olmasın diyen insanlar var. Hayata ve doğrulara yalnız kendi gözüyle bakanlar var. Benim dediğim benim düşündüğüm ve benim isteklerim doğru dedikleri sürece, toplumsal birlikten bahsedilemez. Toplumsal birlik bizlerin dedikleri bizlerin düşündükleri değil, etrafımızdaki toplumsal insanlarında dediği ve düşündüğü fikirlere değer vermektir diyerek farklı bir bakış açına örnek vermek istedim. Bu kadar olumsuzluklara rağmen gelişmek için okunmuyor bilgilendirilmiyor sanki cahil bir toplum olarak kalınsın diye özellikle bu olumsuzluklara prim veriliyor diye düşünmeye başladığımı üzülerek söyleyebilirim.

>> Bilgiye değer verilmediği gibi geçmişe de değer verilmediğini dile getirmek istiyorum. Bir baba düşünün babasına saygı duyarsa oğlu da ona saygı duyacaktır. Yok, saygı göstermediği bir babası var ise oğlundan da saygı beklememelidir. Bir evlat babasına annesine saygı ve hürmet sunuyorsa evlatları da ona saygı ve hürmet gösterecekleri kesin bir sonuçtur. Başımızda olan en büyük lider vasfında olan cumhurbaşkanı başbakan dahi olsun, daha önceki liderlere ya da ülke hizmetinde bulunan devlet adamlarına saygı ya da hürmet göstermez ise, ileride kendilerine de aynı saygıyı ve hürmeti beklemeye hakları olmadığını da örnek verebiliriz. Ta aileden babadan dededen gelen bu geçmişe ceddine atana saygı kavramı kültürel ve soydan gelen bir değer olduğunu düşünüyorum. Bu değerler silsilesi vatanımız devletimiz var oldukça devam etmelidir. Geçmişini yok sayan bir gün kendide geçmiş olacağını unutmamalıdır. Demek oluyor ki kim olursa olsun sanatkâr ya da devlet adamı, atan deden dahi olsa geçmişine saygı duymak geleceğine de saygı duymak anlamına gelecektir. Bizleri biz yapan geçmiş değerlerdir. Bir sanatkâr kolay yetişmediği gibi, bir insani değerde kolay kolay yetişememektedir. Bu doğrultuda gelecekte saygı ve hürmet istiyorsan bu gününe saygı duymalı geçmişine küfür etmemelisin. Tabi ki eleştirisel bakıp hatalardan ders almayalım demiyorum ama geçmiş değerlerimiz geleceğin değeri sayılacaktır. Geçmişimize ve sahip olduğumuz değerlere saygı duymayan gelecekten saygı ve hürmet beklemesin diyerek bu konuya parmak basmak istiyorum. Geleceğimiz için birlik ve beraberliğimiz için kim ya da kimler olursa olsun, hangi düşünce ya da hangi ideolojiye bağlı olurlarsa olsunlar, hangi pencereden bakış açıları farklı olunursa olunsun, dinimize, vatanımıza, bayrağımıza, devletimize, asker ya da polisimize, aynı bakış açısı ile bakmamız gerekliliğini düşünüyorum. Toplum olarak baktığımız farklı pencere bir yerde birleşmesi gerekir ise bu gereklilik birlik beraberlik geçmiş ve geleceğimize saygı olduğunu düşünüyorum. Toplumsal ve de bireysel bakış açılarımıza bir kaç örnek vermeye çalışsam da çok geniş olan bu örnekleri bir kaç konuyla açıklamaya çalıştım. Dediğim gibi Yok, biri birimizden farkımız doğrular ya da yanlışlar aslında herkesin bakış açısına göre değiştiğini söyleyebiliriz. HERŞEY VATANIMIZ İÇİN ÜLKEMİZİN GELİŞİMNİ İÇİN OLSUN. NE OLURSA HANGİ GÖZLE BAKARSAK BAKALIM HEDEFİMİZ BİRLİK VE BERABERLİK OLSUN.

( saygılarımla Ünal duran ) Not: bütün yazılarıma yorum ve önerilerde bulanabilirsiniz. Bu öneriler beni daha özverili bir şekilde yazmamı sağlayacağını umuyorum. Mail bölümünden önerilerinizi bekliyorum.